Kitap Yorumu: Erika Ewald’ın Aşkı – Stefan Zweig

Yepyeni bir kitap inceleme yazısından herkese merhabalar.

Bugünkü yazımda sizlerle; en son okuyup bitirdiğim, Stefan Zweig’in ”Erika Ewald’ın Aşkı” adlı kitabı hakkındaki yorumlarımı paylaşacağım. Okumaktan keyif aldığım, çok güzel ve hatırda kalacak bir aşk romanıydı. Kitapla ilgili yorumlarıma geçmeden önce yazarın daha önce okuduğum kitaplarını, aşağıda sizler için paylaşacağım. Başlıkların üzerine tıklayıp, her bir kitap ile ilgili yazılarımı okuyabilirsiniz. Reklam ya da iş birliği yazısı değildir. Kendi okuyucu yorumlarımı içermektedir.

O Muydu? – Stefan Zweig

Ay Işığı Sokağı – Stefan Zweig

Stefan Zweig – Mecburiyet

Stefan Zweig – Satranç

Stefan Zweig Yakıcı Sır – Amok Koşucusu

Stefan Zweig – Kızıl

Stefan Zweig – Korku

Bir Kadının Hayatından 24 Saat

Olağanüstü Bir Gece

• Kitabı, dün okuyup bitirdim. Tam sonbahar mevsiminde okunacak bir kitaptı bence. Belki Ekim ayında doğduğum içindir, bilemiyorum ancak sonbahar romantizmini severim. Bu mevsimde ve kapalı havalarda kitap okumak, daha çok hoşuma gidiyor doğrusu.
• Kitap; 60 sayfa. Yayınevi: Yakamoz Kitap.
• Yazarın bu romanında da; psikolojik tahliller ve karakter çözümlemeleri oldukça başarılıydı. Sade bir üslupla yazılmış bir kitap. Kitabın konusu, Erika karakteri etrafında gelişiyor daha çok. Kitapta; hem Erika karakterinin detaylı bir şekilde kişilik analizini hem de, kişiliğinin aşkına nasıl yön verdiğini görmekteyiz.
• Erika karakter olarak; utangaç, çekingen ve ürkek biri. Dolayısıyla karakter yapısı, onun aşka bakışını da doğrudan etkiliyor. Kitapta Erika; kendisiyle, benzer ilgi alanlarının olduğu bir adama aşık oluyor. Zamanla birlikte, uzun süreli yürüyüşlere ve gezintilere çıkıyorlar. Beraber vakit geçirdikçe, Erika’nın içindeki aşk, günden güne derinleşiyor, daha da romantik bir hal alıyor. Ancak Erika’nın aşkını; daha masumane, saf, duygu yüklü ve romantizm perspektifinden görüyoruz. Aşık olduğu adam ise Erika’ya, romantik duygular beslemekle birlikte, onun kendisine duyduğu aşktan farklı olarak, daha çok tutku yönünden yaklaştığını söyleyebiliriz. Erika; hem aşk hem de sosyal hayat olarak baktığımızda, tedirgin ve kaygıları olan birisi. Kendisine, etrafından zarar geleceği endişesiyle, bazen çok istese de, duygularını dizginleyen ve kendini, birçok şeyden alıkoyan birisi. Hayatta vereceği kararların sonuçlarının, belki de onu üzmesinden ve yıpratmasından korkuyor. Aşık olduğu, çok sevdiği ve kendisine, güzel anılar yaşatan birinden, birden kaçması ve uzaklaşması da bu yüzden. Ancak Erika’nın duyduğu aşk ile aşık olduğu kişinin duyguları arasında çok fark var. Kitapta da bu ayrımı, net bir şekilde görebilmekteyiz. Erika’nın, aşkı ve kişiliği arasında kaldığını söyleyebilirim. Sonunda özlem duygusuna yenilip, aşık olduğu adamı tekrar görmeye gitse de, onu, bıraktığı yerdeki duygularla değil de bir kadın ile görmesi, onun için bir yıkım oluyor.
• Bir tarafta; duygu dolu, saf, masumane bir aşk, diğer tarafta ise tutku dolu ve şehvetli bir arzu. Aşk romanlarını okumayı seviyorsanız ve Stefan Zweig, okumayı sevdiğiniz yazarlardan ise bu kitabı, okuma listenize ekleyebilirsiniz. Son okuduğum üç kitabın üçü de, Stefan Zweig kitaplarıydı. Benim okumayı en çok sevdiğim yazarlardan. Sizler de kitap önerilerinizi, benimle de paylaşabilirsiniz.

Tanıtım yazıları, pr & marka iş birlikleri ya da aklınıza gelebilecek birçok konuda merak ettikleriniz ve danışmak istedikleriniz için bana aşağıdaki iletişim kanallarından ulaşabilirsiniz:

Mail: ebrubektasoglu@gmail.com

Facebook

Tumblr

Behance

X: @ebrubektasoglu

Instagram: @ebru.bektasoglu