Kişisel Gelişim

Kitap İnceleme: Stefan Zweig – Mecburiyet 

Uzun bir aranın ardından, yepyeni bir kitap inceleme yazısıyla geri döndüm! (:

Geçtiğimiz hafta, Stefan Zweig’in “Mecburiyet” adlı kitabını bitirdim ve kitap hakkındaki yorumlarımı sizinle de paylaşmak istedim.

Öncelikle Stefan Zweig’i okumayı çok sevdiğimi belirtmek istiyorum. Bugüne kadar birden fazla kitabını okudum ve hem yazarın üslubuna hem de insan psikolojisini ayrıntılı ve etkileyici bir şekilde anlatmasına hayranım. 

Stefan Zweig; savaş karşıtı bir yazar. Eserlerinde de çoğu kez, özgürlük temasına yer verir ve savaşın yıkıcı etkilerini anlatır.

“Mecburiyet” adlı romanındaki ana karakter ressam Ferdinand; savaş zamanı askere alınmamak için İsviçre’ye kaçmıştır. 

Ferdinand; askerliğe elverişli biri olmasına karşın, hem savaş karşıtı düşünceleri hem de karısının şiddet karşıtı duruşundan dolayı askere gidip gitmemesi konusunda gelgitler yaşar. Ancak Ferdinand aynı zamanda da bir görev insanıdır. Her ne kadar, karısının savaş karşısındaki tutumu ve özgürlük düşüncesi ağır bassa da, kendini gitmeye mecbur hisseder. 

Karısına duyduğu sevgi ve görev duygusu arasında sıkışıp kalır. 

Kitap 71 sayfa ancak yazar, karakterlerin duygu ve düşüncelerini öyle bir ustalıkla işlemiş ki, kitap bittiğinde kendimi, uzun soluklu bir roman okumuşum gibi hissettim. 

Ferdinand’ın yaşadığı gelgitler, kararsızlık hali, bir yandan karısına olan sevgisi diğer yandan vatanına karşı kendisini sorumlu hissetmesi ve o sıkışmışlık duygusu…

Kitabı bitirdiğimde, kendime de sorular sormadan edemedim doğrusu. 

En son kendinizi, ne için mecbur hissettiniz? Bu kitabı okursanız eğer, bittiğinde kendinize bu soruyu yönelteceğinizden emin olabilirsiniz. 

Kendini özgür olarak nitelendiren bir insanın bile, seçme şansının olmadığı zamanlar muhakkak olacaktır. 

Biz istesek de istemesek de; bazen vicdanımızın sesinden ve içimizdeki adalet dürtüsünden, bazen de sorumluluklarımızdan ötürü, hayatta bazı kararları almaya mecbur bırakılacağız.

Ancak bu elbette bizi; sorgulamaktan, fikirlerimizin arkasında durmaktan alıkoymamalı. 

Kitaptan altını çizdiğim alıntılar

-Özgürlüğüm dışında hiçbir şey istemiyorum.

-Ben sadece bir tane vazife biliyorum, o da insan olmak ve çalışmak.

-Birey her zaman kavramın kendisinden daha güçlüdür fakat bunun iradesini göstermelidir.

-Sözler, hiçbir zaman anlaşılmıyor. Fakat gördüğün gerçektir. Yalan söylemez.

Sıradaki kitabım; Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat. Mecburiyet’i okuyanlar da yorumlarını Instagram DM’den paylaşırsa çok mutlu olurum. (: Şimdiden herkese verimli geçen bir hafta olmasını diliyorum! (: Edebiyatla ve sağlıcakla… 

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir