vişne bahçesi
Deneyim,  Kişisel Gelişim

Kitap Yorumu: Anton Çehov – Vişne Bahçesi

Herkese merhabalar ve mutlu pazarlar.

Geçtiğimiz hafta, Rus oyun ve öykü yazarı Anton Çehov’un Vişne Bahçesi adlı kitabını bitirdim. Bugün bu blog postta, kitapla ilgili yorumlarımı paylaşacağım.

Rusya’da 19. yüzyılın ortalarında toprak köleliği kaldırılmış, burjuvazi yükselişe geçmiştir. Ülkede toplumsal, politik ve ekonomik düzen değişmiştir.

Aristokrat bir ailenin son fertleri tüm servetlerini tükettikleri için borçlarından dolayı, ellerinde kalan son şey olan, içinde büyük bir vişne bahçesinin bulunduğu aile çiftliğinin satılması söz konusudur. 

Kitabı severek okuduğumu söyleyebilirim.

Sade, yalın ve akıcı bir dille yazılmış tiyatro metniydi.

Sahip olduğunuz bir yeri satmak ya da bir yerden ayrılmak zorunda kalmak, gerçekten üzücü bir deneyimdir.

Öyle ki, kitaptaki bir alıntı, beni alıp uzaklara götürmeye yetti.

Bundan 6 yıl önce, Trabzon’dan ayrılıp Ankara’ya gittiğim gün geldi aklıma;

-Bir dakikacık daha oturacağım. Sanki daha önce bu evin duvarlarını, tavanlarını hiç görmemiştim. Şimdi içime sindirecekmişim gibi bakıyorum onlara, sımsıcak bir sevgiyle.

Kitaptan sevdiğim diğer alıntılar:

-Ah bağrımdaki taşı, omzumdaki yükü atabilseydim, unutabilseydim geçmişi.

-Ruhum yine de, her zaman, her dakika, gece gündüz, açıklanamaz ön sezilerle doluydu.

-Kendinizi aldatmayın. Yaşamınızda hiç değilse bir kez olsun gerçeğin doğrudan doğruya gözlerinin içine bakın.

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir