fresk-1
Deneyim,  Gezgin

Trabzon’un En Eski Kilisesi: St. Anna (Küçük Ayvasıl)

Herkese yepyeni bir yazıdan merhabalar.

Uzun zamandır, Instagram DM üzerinden, özellikle gezgin arkadaşlarımdan şu tarz sorular alıyordum; Ebru neden seyahat yazıları yazmıyorsun, gezip gördüğün yerleri, tattığın yemekleri ve gözlemlerini anlatabileceğin bir kategori neden açmıyorsun şeklinde.

Ben de bugün, epeydir aklımda olan ”Gezgin” kategorisini açtım ve bu kategoride sizinle; gezip gördüğüm yerleri, tattığım yemekleri, mekan önerilerini paylaşacağım.

İlk yazımda, Küçük Ayvasıl Kilisesi’ni anlatmak istedim. Ben biraz, herkesin bildiği yerlerden ziyade, böyle kıyıda köşede kalmış, pek az insanın varlığından haberdar olduğu yerleri gezmeyi çok seviyorum. Trabzon’da neredeyse tüm tarihi ve turistik yerleri gezmiş biri olarak, en son gittiğim Trabzon seyahatimde, daha önce hiç gitmediğim yerlere gitme fikri vardı aklımda.

Küçük Ayvasıl Kilisesi veya Azize Anna Kilisesi
  • M.S. 9. yüzyılda Roma İmparatoru I. Basil zamanında, yeniden inşa edildiği bilinen yapı, Trabzon’un en eski kilisesi olarak bilinmektedir.
  • Yapının dış cephesinde figürlü kabartmalar, iç yüzeyinde fresk resimlerine rastlanmaktadır. Bu fresklerden birinde İsa’nın çarmıhtan indirilişi tasvir edilmektedir.
  • Fresklerde işlenen sahnelerden sadece İsa’nın çarmıhtan indirilişi seçilebilmektedir.

Duvarlarda daha fazla fresk görebilmeyi beklerdim fakat bu mümkün olmadı. Çok eski bir yapı olduğu için kilisenin duvarlarındaki fresk resimleri de zar zor seçilebiliyor.

Kilisenin oldukça ıssız ve efsunlu bir atmosferi var. Bazı yerlere girdiğinizde, hani ürperirsiniz ya, bende de böyle oldu. İçeriye girdiğimde, şöyle bir etrafa bakındığımda, içinde bulunduğum atmosfer bana yalnızlığı anımsattı. Eski ve tarihi dokusu olan yapıların, insanın kalbine dokunduğuna ve kalbimizde bambaşka duygular filizlendirdiğine inanıyorum.

O gün çok güzeldi. Kilisenin girişinde, birkaç tane yaşlı amca, taburenin üstünde oturup, sıcacık çayını yudumluyordu. Ben tam içeri girecekken, onlar bana ”Kiliseyi mi ziyaret etmeye geldin?” diye sordular. Ben de ”Evet amca” diye cevap verdim. Sonra bir tanesi bana, ”Kilise burası ama içeride papaz yok, ona göre” diyerek espri yaptı. Tabiki biraz gülüştük. Memleketim diye söylemiyorum ama Trabzon insanı çok içtendir, muziptir, nereden ne espri çıkaracağı hiç belli olmaz. Sizi neşelendirmesini iyi bilir.

Merak edenler için St. Anna Kilisesi; Ortahisar, Çarşı mahallesi, Hartama sokakta konumlanıyor. Buraya isterseniz şahsi aracınızla isterseniz de toplu taşımayı tercih ederek gidebilirsiniz. Eğer dolmuşa binip gitmeyi düşünüyorsanız, sahil tabelası olanlara binin. Bu arada, içeriye giriş ücretsiz.

Bir sonraki gezi yazısında buluşmak dileğiyle, kendinize çok çok iyi bakın.

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir