nana
Deneyim,  Kişisel Gelişim

Kitap Yorumu: Emile Zola – Nana

Herkese yeni bir kitap inceleme yazısından merhabalar.

Nana romanıyla ilgili DM’den sıkça sorular alıyordum sizden.

Kitap güzel mi, konusu nedir, sürükleyici bir roman mı, bugün bu blog postta hem kitabı yorumlayıp hem de sorularınızı yanıtlayacağım.

Kitabı tatilde bitirmiştim ve özümseyerek okumuştum.

Bana göre çok sürükleyici bir roman değil ama konusu bakımından kesinlikle ilgi çeken ve merak uyandıran bir yanı var.

Kitabın içerisinde çok fazla Fransızca isim olması, kitabı okumamı biraz yavaşlattı diyebilirim. Ama sonunda bu kitabı bitirdim.

Sahilde, dalga sesleri eşliğinde kitap okumanın da bambaşka bir tadı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

287 sayfalık bu kitapta; bir toplumun günden güne çöküşü anlatılıyor.

Mutsuz evlilikler, iki yüzlülük, aldatma, cinsiyet ayrımcılığı ve dahası.

Bu kitap; kadın-erkek ilişkileri ve evlilik üzerine farklı bakış açıları kazanmanızı sağlayacak.

Toplumsal Cinsiyet açısından da değerlendirildiğinde, o yıllarda bile tıpkı günümüzde olduğu gibi toplumun büyük çoğunluğu erkeklerin bazı davranışlarını normalleştirirken, aynı davranışı kadınlar yaptığında ayıplamaya ve ötekileştirmeye başlıyor.

Kitapta karısını aldatan bir adamın karısı onu aldattığında nasıl deliye döndüğü, bu durumun apaçık bir örneği aslında. 

Kitaptan en sevdiğim alıntı :

Güvenin olmadığı yerde sevgi de olmazdı.” 

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir