kızıl veba
Deneyim,  Kişisel Gelişim

Kitap İnceleme: Jack London – Kızıl Veba

Herkese yeni bir kitap inceleme yazısından merhabalar ve mutlu pazarlar.

Daha önce; Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Ateş Yakmak ve Bir Kuzey Macerası adlı romanlarını okuduğum Jack London’ın, “Kızıl Veba” adlı romanını bitirdim.

Bugün bu blog postta, kitapla ilgili yorumlarımı paylaşacağım.

Hem kitabın isminin ilgimi çekmesi hem de Jack London’ın akıcı üslubu ve sürükleyici anlatım tekniğiyle, bu kitabı alıp okumak istemiştim.

İyi ki de okumuşum.

Covid-19 salgını devam ederken bu kitabı okumak, geçmişte insanların vebayla mücadelesini ve günümüzdeki salgınla mücadelemizi karşılaştırmak, kendimce bu kitaptan dersler çıkarmak, oldukça etkileyiciydi.

Bu kitapta beni en çok etkileyen düşünce; insanlığın sonunu getirecek olanın virüs değil, insanın uygarlaşma çabası olduğuydu.

Hızlı tüketim alışkanlıkları ve sürekli tüketim odaklı yaşamak, insanları da günden güne tüketiyor.

Yaşadığımız dünyayı bizler şekillendiriyoruz. Onu daha yaşanabilir kılmak da bizim elimizde.

Eskiden olduğu gibi bugün de salgın hastalıklar, dünyanın seyrini değiştiriyor.

Yaşam, hep bir hareket ve devinim halinde.

Bize düşen; değişen dünya düzenine uyum sağlamak ve ayakta kalmaya çabalamak oluyor.

Ben inanıyorum ki, insanlık bu salgının da üstesinden, hem teknolojinin gelişmesiyle hem de birlik ve beraberlikle gelecektir.

Kitaptan sevdiğim alıntılar:

-Her zaman küçük işaretlerin büyük şeyler anlattığına inanırsın.

-Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider.

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir