Gustave Flaubert Madam Bovary
Deneyim,  Kişisel Gelişim

Gustave Flaubert – Madam Bovary Romanından 20 Şahane Alıntı

-Asıl acınacak şey dedi; lüzumsuz bir ömrü sürüklemektir.

-Gerçekten de, gece, lamba yanıp rüzgâr camları sarsarken, bir kitap alıp ateş başına oturmaktan daha güzel bir şey var mıdır?

-Toplumun mahkûm etmediği bir tek duygu var mı? En soylu iç güdüler, en temiz sempatiler hırpalanıyor, kötüleniyor.

-Elle tutulup gözle görülmez bir derdi nasıl anlatabilirdi insan?

-Her şey hatta kendi varlığı bile ona tahammül edilmez geliyordu. Bir kuş gibi kaçıp, çok uzaklarda, tertemiz bir yerlerde yenilenmek istiyordu.

-Sevdiklerimizi çekiştirmeye başladık mı onlardan kopmaya başladık demektir.

-Gelecek karanlık, kapkaranlık bir koridordu, kapısı da sımsıkı kapalıydı.

-Ancak, ne bileyim dipte her zaman bir şeyler kalır… Bir ağırlık, şurada, göğsün üstünde! Ama ne yapalım, kader böyle.

-İşte bunun içindir ki; ben özellikle şiirleri seviyorum. Mısraları dizelerden daha duygulu buluyorum, insanı daha çok hüzünlendiriyorlar.

-Şu da var ki aşk üzerine düşen sağanaklardan en soğuğu, en yıkıcısı para isteğidir.

-Boşu boşuna sevmekten usanmıştı.

-Mutluluk, sevgi, sarhoşluk gibi sözlerin yaşamda tam olarak ne anlama geldiğini bulmaya çalışıyordu. Kitaplarda bu sözler ona o kadar hoş görünmüştü ki.

-Ona göre aşk; aniden, büyük gürültüler, ışıklar ve şimşeklerle gelen bir şey olmalıydı.

-Hiç kimse hiçbir zaman gereksinimlerini, düşüncelerini, acılarını tam anlamıyla anlatamaz.

-Ruhunun derinliklerinde, bir olay bekliyordu. Tehlikede olan gemiciler gibi, yaşamın tekdüzeliği üzerinde umutsuzca göz gezdiriyor, uzaklarda, ufkun sisleri içinde bir ak yelken arıyordu.

-Kendini içinde hayat olmayan bir ev gibi hüzünlü hissediyordu.

-Ama ben sana sahip olduğum her şeyi verirdim. Bir gülümseme, bir bakış, bir “Teşekkürler” için sokaklarda, dilenirdim.

-Bütün romanların seven kadını, bütün dramların kahramanı, bütün şiir kitaplarının belirsiz sevgilisi o idi.

-Şu dünyadaki sevgilerin bayağılığı ve kalbin daima gömülü kaldığı ebedi yalnızlık.

-İnsan, hiçbir şeye karşı ilgisi, hiçbir şeyden umudu kalmayınca,
hayatın her gün değişmeyen tekrarı altında ezilir.

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir