All we need is minimalism
Sürdürülebilir Yaşam

All we need is minimalism

Yeni bir yazıdan daha herkese merhabalar. Bugünkü yazımda, sadelik üzerine konuşacağız. Hızlı tüketimin günden güne arttığı bir gerçek. Fakat buna rağmen son zamanlarda sade ve atıksız yaşamla birlikte minimalizm de popüler bir yaşam felsefesi haline geldi. Belki de hepimizin ortak noktası; daha sade ve ferah bir yaşam sürmeyi istemek. Eğer hayatınızdaki yüklerden, fazlalıklardan kurtulmak ve yaşamınıza sadeliği getirmek istiyorsanız bu konuda yapılan araştırmaları, yazılan yazıları okuyabilir, bilge insanların sözlerinden ilham alabilirsiniz. Ben bu yazıda sizin için sade yaşam üzerine en sevdiğim dört sözü paylaşmak ve yorumlamak istedim. Konu sadeleşme olunca herkesin temelde söylediği nokta aynı aslında. Mühim olan sadeliğin özünü kavrayabilmek.

“Sadelik, en yüksek gelişmişlik düzeyidir.” Leonardo da Vinci

Sade yaşam konusunda, sosyal medyada en çok karşımıza çıkan sözlerden biri. Daha verimli ve güzel bir yaşam için sadeleşmemiz gerektiği bir gerçek. Çünkü insan, hayatındaki fazlalıkları azalttıkça odak noktasını daha çok güçlendirebilir. Böylelikle kendine, sevdiklerine ve işine daha çok zaman ayırır ve gelişim gösterir.

”Sade yaşa ki başkaları da var olabilsin.” Mahatma Gandi

Sade bir yaşam sürmek, başkaları için de düşünceli ve sağduyulu olmayı gerektirir. Kullanmadığınız eşyaları, giymediğiniz kıyafetleri başkalarıyla paylaşarak hem daha sade bir yaşam sürmüş olur hem de diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamış olursunuz. İnsan yalnızca kendisini düşünmemeli. Hem kendimiz hem de çevremiz için daha sürdürülebilir ve paylaşımcı bir dünya düşleyebilir, bunun için birlikte çaba gösterebiliriz.

“Huzur mu istiyorsun? Az eşya, az insan!” Franz Kafka

”Dışarıya kapanmak esasen içeri açılmaktır’’ der Franz Kafka. Kendimizi daha yakından tanımak, hayattan ne istediğimizi bilmek için bazen yaşamımızdaki kalabalıklardan uzaklaşmamız gerekir. Fazla eşya, fazla kıyafet, fazla insan, fazla iş… Bir süre sonra hayatımızdaki fazlalıkların üzerimize geldiğini fark etmemiz kaçınılmaz olacaktır. Çünkü insan kalabalıklarla dolu bir ortamda ne kalbinin sesini dinleyebilir ne de kendisini geliştirebilir. Bu sebeple, sizin için gerçekten faydalı olanı tutun hayatınızda. Diğerlerini eleyin. İç huzuru ancak böyle yakalayabilirsiniz.

“Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil.” Yunus Emre

Hayatınıza şöyle bir baktığınızda, neleri biriktirdiğinizi görebiliyor musunuz? Bilinçli ya da bilinçsiz olarak hepimiz bir şeyler biriktiriyoruz. Eşyalarımızı, kıyafetlerimizi, kitaplarımızı, anılarımızı vb. pek çok şeyi biriktiriyoruz. Kullanılmayan her şey fazlalık oluşturur. Gardırobunuzda giymediğiniz kıyafetleriniz bir süre sonra kocaman bir yığına dönüşebilir. Kullanmadığınız eşyalarınız an gelir odanıza sığmaz olur. Ancak onları ihtiyaç sahibi insanlarla paylaşırsanız hem fazlalık olanın üzerinizde yarattığı baskıdan kurtulur hem de diğer insanlara yardım etmenin mutluluğunu yaşarsınız. Unutmayın; biriktirdiğiniz değil paylaştığınız sizindir.

Yukarıdaki sözlerden ve bu sözlerin insanlar üzerinde yarattığı etkinin ortak noktasından bahsedecek olursam, temelde az olanın çokluğuna, azla yetinmenin mutluluk getirdiğine değinilmiş olduğunu görebiliriz. Hepsinin ortak noktası; azın çoktan fazla olduğudur ve sade yaşam insanlar için en faydalı yaşam şeklidir. Sizin de sade yaşam ve minimalizm konulu ilham aldığınız alıntılar varsa yorum kısmında benimle mutlaka paylaşın.

Bir sonraki yazıda görüşünceye dek, sade ve mutlu kalın. 💚

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir