Manipülasyona Uğradığınızı Nasıl Anlarsınız?

Yepyeni bir yazıdan herkese merhabalar.

Bugünkü yazımda sizin için manipülasyon konusunu ele almak istedim. Daha önceki yazılarımda da sık sık manipülasyondan bahsediyordum. Fakat bu konu üzerine kapsamlı bir yazı hazırlamak istedim.

Öncelikle manipülasyonun tanımıyla başlamak istiyorum.

Manipülasyon; başkalarının fikirlerini, davranışlarını ve algılarını, karşı tarafa hissettirmeden çeşitli taktikler yoluyla değiştirmeyi, başkalarını kontrol altında tutmayı ve yönlendirmeyi amaçlayan sosyal bir etkidir.

Manipülasyon, çoğu zaman bilerek yapılır fakat bazen kişi karşısındaki insanı manipüle ettiğinin farkında olmayabilir.

Ben bu yazımda sizin için manipüle edildiğinizi gösteren bazı işaretlerden bahsetmek istiyorum.

Bu işaretlerin farkında olursanız, insanlar sizi kolay kolay yönlendiremezler.

Hazırsanız başlıyorum.

1- Suçluluk psikolojisi yaratmak

Birini manipüle etmek için en sık başvurulan yöntemlerden biridir. Bu yöntem genellikle, ikili ilişkilerde ve çalışma hayatında daha sık karşımıza çıkmaktadır. Amaç; karşı tarafta suçluluk psikolojisi yaratarak, kişiyi yönlendirmek ve isteklerinin yapılmasını sağlamaktır.

Bu yöntemle çoğunlukla, duygusal olan ve hayır demekten çekinen kişiler hedef alınmaktadır.

Birisi sizden bir şey yapmanızı istediğinde, nasıl hissettiğiniz çok önemli. Eğer karşınızdaki kişinin istediği şeyi yapmak istemiyorsanız ancak hayır demekten çekiniyorsanız, o kişi sizi manipüle ediyor olabilir.

Bir işi istemediğiniz halde yapmak zorunda değilsiniz. Bu nedenle, gerektiğinde hayır demekten çekinmeyin. Sırf başkası kırılmasın, gücenmesin diye o kişinin isteklerine boyun eğmek, sevmediğiniz şeyleri yapmak mecburiyetinde değilsiniz.

2- Mağdur rolü oynamak

Gerek toplumsal hayatta gerek iş hayatında, sürekli mağdur rolü oynayan kişilere sıklıkla rastlamışsınızdır. Bu kişilerin amacı; mağdur rolünü oynayarak, sizi istediği gibi yönlendirmesi ve isteklerini yaptırmasıdır.

Sürekli mağdur rolü oynayan kişiler genellikle size hep kaderin onlara gülmediğinden, bütün kötülüklerin hep onların başına geldiğinden, bir daha asla hayatlarının iyi yönde olmayacağından bahsederler.

Bununla birlikte, bu kişiler sürekli olarak çaresiz ve sanki hep yardıma ihtiyacı varmış gibi görülürler.

Neden böyle yapıyorlar diye soracak olursanız cevabı aslında çok açık. Sizdeki o acıma ve merhamet duygusunu sömürerek isteklerini yaptırmak.

Mağdur rolünü oynamak, onların size karşı kullandığı bir silahtır. Bu kişiler genellikle sizden istediklerini alana kadar size karşı çok iyi ve nazik davranırlar. İstediklerini aldıktan sonra da ne kadar değiştiklerini çok net görebilirsiniz.

3- Öfke ve korku yaratarak baskı altında tutmak

Daha önce ikna yöntemleri ile ilgili yazımda, birini öfkelendirmenin o kişiyi yönlendirilmeye açık hale getirdiğinden bahsetmiştim.

İnsan öfkelendiğinde, kendini çok güçlü hisseder. Duygularının etkisi altındadır, doğru karar vermekte güçlük çeker.

Bu nedenle; çabuk sinirlenen ve hemen gaza gelen insanlar maalesef manipüle edilmeye daha meyillidir.

Bununla birlikte, bazı insanlar size isteklerini yaptırmak, sizi baskı ve kontrol altında tutmak için öfkeyi kullanırlar.

Eğer birisi sizden bir şey istediğinde ve siz de o kişiye bunu yapmayacağınızı söylediğinizde öfkesinin nasıl değiştiğine dikkat edebilirsiniz.

Bu kişi arkadaşınız, sevgiliniz, eşiniz ya da ailenizden herhangi biri olabilir.

Karşınızdaki kişi öfke duygusuyla, sizin korkularınızı açığa çıkarabilir ve bunları kullanarak size isteklerini yaptırabilir.

Şöyle bir düşünün; hayattaki korkularınız neler ve bu korkuların altında yatan sebepler nedir?

Yalnızlık, başarısızlık, terk edilmek, kabul görmemek vb. korkularınız var mı?

Eğer bu ve buna benzer korkularınız varsa sizi manipüle etmek ve istekleri doğrultusunda yönlendirmek isteyen kişi, bu korkuları kullanacaktır.

Siz karşınızdaki kişinin öfkelenmesinden ve bunun sonuçlarından korktuğunuz için kendinizi istemediğiniz şeyleri yaparken ve yaşarken bulabilirsiniz.

Peki, manipülasyona uğramamak için ne yapmalısınız?

1- Ekonomik özgürlüğünüz olsun. Maddi anlamda güçlü olursanız, gerektiğinde istemediğiniz şeylere hayır diyebilme cesaretiniz de güçlenir.

2- Her durumda sakinliğinizi korumayı bilmelisiniz. Sakinlik, sakinlik, sakinlik… Bunu hatırlamaya ve bunu yapmaya çalışın. Herkesi kendiniz gibi görmeyin. Toplumsal hayatta ya da çalışma hayatında bazen bazı kişiler sizin sinirlenmenizi, hiç istemediğiniz durumlara düşmenizi bekleyebilirler ve bunu size karşı silah olarak kullanabilirler.

3- Hemen karar vermeyin. Özellikle uykusuz, yorgun, duygusal olduğunuz ve akşam saatlerinde. İnsan zor zamanlarda, karar verirken daha çok duygularıyla hareket eder ve mantıklı düşünemeyebilir. Bu nedenle, karşınızdaki kişiden biraz zaman isteyebilirsiniz.

4- Zayıf noktalarınızı ya da kendinizce kafanıza taktığınız durumları, sadece güvendiğiniz kişilere açın.

5- Sosyal medyada çok sık vakit geçirmekten, sürekli televizyon izlemekten kaçının. Bunun yerine bol bol kitap okuyun, sizinle aynı fikirde olmayan yazarların eserlerini okuyun, bilgiyi farklı kaynaklardan edinmeye çalışın. Bu sayede, eleştirel düşünme beceriniz gelişecektir.

Ebru Bektaşoğlu