suç ve ceza
Deneyim,  Kişisel Gelişim

Dostoyevski’nin Suç ve Ceza Romanından Hafızama Kazınan 20 Alıntı

Dünyanın en büyük yazarlarından kabul edilen Rus Yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin 1866’da yayımlanan ve güncelliğini hiç yitirmeyen ölümsüz eseri Suç ve Ceza adlı romanından hafızama kazınan 20 alıntıyı sizinle de paylaşmak istedim.

İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız.

Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, zaten herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır.

-Kuyuya tükürme, gün gelir içersin… derler.

-Şimdi neden hiçbir iş yapmıyorsun?

Yapıyorum.

-Ne yapıyorsun?

İş yapıyorum.

-Ne işi yapıyorsun?

Düşünüyorum.

Bence, gerçekten büyük insanlar, dünyada büyük acılar çekmek zorundadır.

Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onları kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunun çabalamaya değmediğini. Evet, böyledir.

-Dünya hassas kalpler için cehennemdir.

-Her şey insanoğlunun elindedir ama yine de sırf korkaklığı yüzünden her fırsatı elinden kaçırıyor. Bu artık bilinen bir gerçek. Acaba insanlar en çok neden korkarlar? Doğrusu ilginç bir soru. İnsanlar en çok atacakları yeni adımdan, söyleyecekleri yeni sözden, kısacası alışkanlıklarını terk etmekten korkarlar.

-Kilitleyecek bir şeyleri olmayan insanlar daha mutludur, öyle değil mi?

-Böyle bir acıyı taşıyıp durmak… Üstelik de hayat boyunca…

Raskolnikov asık yüzle ve dalgın dalgın:

-Alışırım, dedi.

Söz, eylem değildir.

-Tanrının bana baş edemeyeceğim bir şey vermeyeceğini biliyorum. Sadece keşke bana bu kadar güvenmeseydi diyorum.

Aldatmayı, aldanmayı sevmiyorum.

-Kendi planlarımızı yapıyorduk; ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk.

-Rus atasözündeki gibi: “Bir anda birkaç tavşanı kovalarsan bir tanesini bile yakalayamazsın.”

Bütün insanlara hava lazım. Hava, hava efendim… Her şeyden çok!

-Dudaklarına bir gülümseme çivilenmişti.

-Dünyada herkesten çok kendini sev. Çünkü dünyada her şey kişisel çıkara dayanır.

-İnsan çaresizlik içinde kalınca bir saman çöpüne bile sarılır.

-Her insanın çalabileceği bir kapı bulunduğunu bilmeye ihtiyacı vardır. İnsanın her neresi olursa olsun gidip başvurma zorunluluğunu duyduğu zamanlar oluyor. Her insan birisinin kendisine acıdığını hissetme ihtiyacı duyar.

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

2 Yorum

Ebru Bektaşoğlu için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir