Birini Tanımanın En Etkili 10 Yolu
Kişilerarası İletişim

Birini Tanımanın En Etkili 10 Yolu

Yeni bir yazıdan daha herkese merhabalar. Bugünkü konumuz; insanları iyi tanımak. İster yeni tanıştığınız biri olsun ister hayatınıza çok kısa bir sürede girmiş ve hayatınızda yer edinmeye çalışan biri olsun, birini iyi tanımanın yolları nelerdir, birinden nasıl emin olursunuz, o kişiye nasıl güvenirsiniz, bu yazımda sizinle bazı ipuçları paylaşacağım. Kişilerarası iletişimde bu ipuçlarına dikkat ederek insanları daha iyi gözlemleyebilir, onlar hakkında düşüncelerinizi doğru şekillendirebilir ve onlarla ilgili doğru bir karara varabilirsiniz.

1- Para, para, para demiş Napolyon.

Para, maalesef insan ilişkilerini belirleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlar, söz konusu para olduğunda bir anda farklı birine dönüşebiliyor. Yapmam dediklerini yapabiliyor, sevmediği bir işte çalışabiliyor, katlanmam dediği zorluklara katlanmak zorunda kalabiliyor. Bununla birlikte, bir anda gelir seviyesi artan biri çevresindeki herkesi ezebiliyor, insanları gelir seviyesine göre ayırıyor, onları hor görebiliyor. Eğer karşındaki insanın iki lafından biri paraysa, dünya malına tamah ediyor, sahip olduğu mallara manevi değerlerden daha fazla anlam yüklüyor ve bu malları her şeyin üzerinde tutuyorsa o insan için duyguların herhangi bir önemi yoktur. Parayı hayatının merkezine koymuştur ve para için yapmayacağı şey yoktur. Bu insanlara karşı dikkatli olmanızı öneririm.

2- Mevki vereceksin demiş büyüklerimiz.

Bir insanı iyi tanımanın bir yolu da ona mevki vermekten geçer. İş yerinde yükselince hal ve hareketleri değişen insanlara rastlamışsınızdır belki. Kendisine verilen yetkiyi, işini daha iyi yapmak için değil de insanların üzerinde üstünlük kurmak ve onları aşağılamak için kullanan birinin arkadaşlığına sakın ha itibar etmeyiniz.

3- Birlikte tatile çıkın, seyahat edin.

Biriyle yola çıkmak onu iyi tanımanız konusunda size sağlam ipuçları verir. Bir arkadaşınızla özellikle otobüs yolculuğu yaptığınızda onun karakteriyle ilgili çok şey öğrenirsiniz. Arkadaşınız sizi dinliyor mu, sizinle bir şeyler paylaşmaktan keyif alıyor mu, size herhangi bir konuda yardımcı oluyor mu, bunları gözlemleyerek öğrenebilirsiniz. Sürekli kendi isteklerine göre hareket eden, sizin düşüncelerinizi önemsemeyen, size hiçbir şekilde danışmayan biriyle tatile çıkmak gerçekten çekilmesi zor bir deneyimdir. Aslında fazla uzağa gitmenize de gerek yoktur. Sizi sürekli peşinde oradan oraya sürükleyen, sizi kukla olarak gören, ne zaman gezmeye bir yere gitseniz sizden sürekli fotoğrafını çekmenizi isteyen bir insanla bence markete gitmek bile yorucudur.

4- Beraber alışveriş yapın.

Cimrilik ve tutumluluk arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu yüzden tamahkâr biriyle tasarruf eden birini iyi ayırt etmeniz gerekir. Eğer beraber alışverişe çıktığınız insan nerede indirim görse koşuyorsa, seçici değilse, ihtiyaçları değil de istekleri doğrultusunda alışveriş yapıyorsa, elinin ölçüsü yoksa ve ne var ne yok satın alıyorsa, o kişi savurgan biridir. Şahsi olarak; ihtiyaçları doğrultusunda alışveriş yapan, plastik poşet kullanmamaya özen gösteren, atıklarını azaltmaya çalışan, daha az ambalajlı ürün satın alan, ikinci el kullanımını teşvik eden insanlarla daha iyi anlaştığımı söyleyebilirim.

5- Karşınızdaki insana sırrınızı vermekten, zayıf yönlerinizden bahsetmekten korkmayın.

Bu maddeye dikkat. Bir insanı bu maddeyle hayatınızda tutmaya devam da edebilirsiniz, o kişiden buz gibi de soğuyabilirsiniz. Birini tanıma konusunda ben en çok bu maddeye güvenirim. Çünkü karşınızdaki insan, sizin ona verdiğiniz sırrı başkasına anlatıyor, sizin hakkınızda dedikodu çıkarıyorsa o kişinin samimiyetine bir daha güvenmemeniz gerekir. Hele en ufak bir tartışmanızda sizi zayıf yönlerinizden vurmaya çalışıyorsa, bilin ki o insan çok acımasızdır ve adil olmayan biridir.

6- İnsanların üslubuna, beden diline dikkat edin.

Karşınızdaki insanın üslubu, o kişinin karakteri hakkında size fazlasıyla ipucu verir. Sürekli şikayet eden, tehditler savuran, sitem eden, küfreden, hakaret eden, cinsiyetçi bir dil kullanan birine katlanması güçtür. Dedikodu yapmaya yatkın biri yarın öbür gün sizin de dedikodunuzu yapacaktır. En küçük tartışmada ağzından küfür çıkan biriyle tartıştığınızda size de küfürlü konuşması, hakaret etmesi muhtemeldir. Kullanılan dil kadar vücut dili de çok önemli. Bir insanın sizin yanınızda olup olmadığını, yalan söyleyip söylemediğini, gergin olup olmadığını, beden dili hareketlerinden çok iyi anlayabilirsiniz. Sorduğunuz soruyu yanıtlarken bir anda gerilen, aniden elini ağzına ya da burnuna götüren biri size yalan söylüyor olabilir.

7- Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.

İnsan, çevresindeki beş kişinin toplamıdır. Arkadaş çevresi, bir insanı çıkarabileceği gibi batırabilir de. Karşınızdaki insanın arkadaş çevresi, size o kişiyle ilgili bilgi verir. Bu nedenle, hayatınıza almak istediğiniz ya da arkadaşlığınızı sürdürdüğünüz birinin arkadaş çevresini lütfen önemseyin. Bakın bakalım, etrafında onu yanlışa sürükleyebilecek, kötü alışkanlıklar edinmesine sebep olabilecek insanlar var mı?

8- Güldüğü, sevdiği ve hoşlanmadığı şeylere bakın.

Bir insanın neye güldüğü akıl seviyesini gösterir demiş Mevlana. Birini tanımak istiyorsanız o insanın güldüğü, yapmaktan keyif aldığı ya da sevmediği şeylere bakın. Birinin hayranlık duyduğu sanatçılar ya da kişiler de o insan hakkında düşüncelerinizin şekillenmesini sağlar. Çünkü insanlar hayran olduğu kişilerle kendilerini özdeşleştirebilir ve onlar gibi olmak isteyebilirler.

9- Aynı evde yaşayın.

Biriyle ortak bir yaşam alanınızın olması o kişiyi tanımanız açısından büyük önem taşır. Aynı evde yaşadığınız birinin lavabo kullanım alışkanlığından bile onun nasıl biri olduğunu fark edebilirsiniz. Hijyen kurallarına dikkat ediyor mu, eşyalarınızı sizden izin almadan kullanıyor mu, bunlara bakabilirsiniz. Size sormadan çekmecelerinizi açan hatta karıştıran birinin size saygısı yoktur.

10- Taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve şiddet konularındaki görüşlerini öğrenin.

Üniversite son sınıfta, bitirme tezimi ataerkillik ve şiddet ilişkisi üzerine yazmıştım. Bitirme tezimi hazırlarken, birden fazla insanla anket yapmıştım, onlara medyada yer alan şiddet haberlerini okumuştum ve görüşlerini sormuştum. Gelen görüşleri duyduğumda o kadar şaşırmıştım ki o günden sonra insanlara olan bakış açımda bu konu benim için hep etkili oldu. Öncelikle belirtmem gerekiyor ki taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve şiddet asla dalga konusu yapılmamalıdır. Bu çok ciddi bir konudur, bu konuyu herkesin dikkate alması gerekmektedir. Fiziksel, psikolojik, ekonomik ya da cinsel şiddeti kimse görmezden gelmemeli. Sürekli kadınlara görev atayan, kadın dediğin şöyle olmalı, böyle olmalı, şunu yapmalı diyen kadın ve erkekler topluma zarar vermektedir. Ben yaptığım görüşmelerde şiddete önce karşı çıkan ancak herhangi bir şiddet haberi okuduğumda şiddeti haklı gören pek çok insanla karşılaştım. O yüzden birini tanımak istiyorsanız o insanın medyada yer alan haberlere olan tavrına ve üslubuna bakın. Cinsiyetçi ve şiddeti normalleştiren bir dille yazılan haberleri fark edebiliyor mu, buna dikkat edin. Birini tanımanın en iyi yollarından biri de o kişinin toplumsal olaylara ve medyada yer alan haberlere bakış açısını gözlemlemektir, bunu aklınızdan çıkarmayın. 

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

5 Yorum

  • Akif

    Yeni yılın ilk yazısına ilk yorumda benden olsun o zaman. Yazınızda kişiler arası iletişimden, toplumsal problemlere kadar birçok noktaya değinerek konuyu birçok açıdan ele almışsınız tebrikler. Ayrıca yazınızı teziniz ile desteklemeniz güzel olmuş. Teşekkürler.

    • Ebru Bektaşoğlu

      Çok teşekkür ederim, vakit ayırıp yazımı okuduğunuz ve yorumladığınız için.
      Görüşleriniz beni mutlu etti.
      Kişilerarası İletişim kategorisini yeni açtım, bu kategoride de artık pek çok yazı kaleme alacağım.

  • Mert

    Merhaba;
    Yaşadıklarının hayat süzgecinden geçirildiği çok bariz belli olan, maddelere ayırdığın bu tespitlerin çok doğru.Ellerine, fikirlerine, tecrübelerine sağlık.
    Bende pozitif bir bilimci olarak sana farklı bir perspektif sunmak adına şunu paylaşayım:
    Canlıların bu dünyada temel iki amacı vardır. Biricisi hayatta kalabilmek, ikincisi neslini devam ettirebilmek. Senin yazdığın maddelerin ve daha milyonlarca madde, toplumda insanların ilişkilerini gözlemlediğimizde tespit ettiğimiz her şey aslında bu amaca hizmet ediyor. Mesela, 1.maddedeki para mevzusu. İnsan hayatta kalmak için yemek yemeli, su içmeli, barınmak için ev almalı, güvenliğini sağlamalı vsvs. geçmişte (paranın icat olunmadığı zamanlarda) bu ihtiyaçlar farklı karşılanıyordu ama artık günümüzde her şeyi para ile sağlayabiliyoruz (homo sapiens kitabında bununla ilgili detaylı bilgi bulabilirsin). Bu nedenle İnsanların parayı sevmesi, garantör olarak görmesi, kadınların zengin erkekleri tercih etmeleri, para için yapılan tüm o dünya çapında kavgaların sebebi budur. Bu ve diğer maddelerin genişletilmiş bilimler yorumları için bilahare konuşuruz 🙂
    Sağlıcakla kal.

    • Ebru Bektaşoğlu

      Merhabalar,

      Öncelikle yazıma göstermiş olduğunuz ilgiden ve güzel yorumunuzdan ötürü size çok teşekkür ederim.

      Kimi zaman çevremizdeki insanları tanıdığımızı düşünüyoruz ancak yanılıyoruz. Çünkü insanların ne zaman hangi koşullarda ne tür tepkiler verebileceğini kestiremiyoruz. Bu bağlamda, ben şahsi olarak tanıdığım bir insanın koşullar ne olursa olsun onu hep ilk tanıdığım haliyle kalmasını isterim. Paraymış, şöhretmiş bunlar pek çok insanın eline geçebilir. Mühim olan geçtiğinde değişmemek, sahip olunan karakteri koruyabilmek. 🙂

      Sevgilerimle. 🙂

Ebru Bektaşoğlu için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir