Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Deneyim,  Kişisel Gelişim

Peyami Safa – Matmazel Noraliya’nın Koltuğu Romanından Hafızama Kazınan 17 Alıntı

Peyami Safa‘nın kaleme aldığı romanları içinde en fazla beğendiğini ifade ettiği, anlatım tekniği ve olay örgüsü bakımından bütün eleştirmenlerce Türk edebiyatının en ciddi psikolojik romanı olarak kabul edilen “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu” kitabından en çok beğendiğim 17 alıntıyı sizinle de paylaşmak istedim. Umuyorum, ilgiyle okursunuz.

Biz kovalayanı beğeniyoruz fakat kovalananı seviyoruz.

Delilik şüphesiz aptallıktan iyidir. Delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur; aptallık, var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir. Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı. Aptallığın şerefli bir tarihi bile yok.

Bir kahkaha atmalısın, oğlum. Bir kahkahanın halledemediği hiçbir mesele yoktur. Gözünü oyalarken bile bir kahkaha at, acı duymazsın, gül ve geç.

Sen benim geçirdiğim irade fırtınalarını bilmezsin.

Bir öküz benden fazla sağduyu sahibidir. Öküz ne güzel hayvan. Ne makûl hayvan. Uyku saatleri hiç şaşmaz. Aşık olmaz. Olursa hedefine gider, sapmaz, sapıtmaz.

Aşkın gıdası mesafe.

Derin bir nefes al, içinden tut nefesini, yüreğinden bir kere ama yüreğinden, sözüme dikkat et, yüreğinden, yüreğinden anladın mı, yüreğinden bir kere “Allah’ım” deyiver, sonra nefesini birden koyuver. Anladın mı?

Bu dünyada kendisini iyiliğe ve güzelliğe veren bir tek kişi de kalsa, evler, memleketler ve insanlar yine bahtiyar olurlar.

Tıpta doktor, felsefede hasta olursun.

Şimdi bütün bu kitapları beyninizde sıkınız ve bana bir damla, bir damla aydınlık sürünüz.

Tramvayda bilet aldığını unutur ve biletçinin ikinci görünüşünde tekrar bilet alır. Yanlış vapura bindiği pek çoktur; doğru vapura bindiği zaman da yanlış iskelede indiği yok değildir. Sigarasını yaktıktan sonra kibritin çöpünü değil, kutusunu yere attığı da vardır.

Şüphesiz benim büyük bir ruhum var. “Şüphesiz…” Çok defa cümlelerin başında dilimize musallat olan bu “şüphesiz” içinde kıvrandığımız şüphelerden hiç değilse sözle kurtulmak ihtiyacının ifadesi mi?

Kaçtım insanlardan. Her şeyi sildim. Ruhumun dibine indim.

Şimdi seni dinleyeceğim. İçimi biraz döktüğüm için rahat dinleyeceğim. Saatlerce söyle, doymam. Sana çok susadım.

İnsan beşer, bazen şaşar.

Zaten sen öylesin, terssin: Yapılmayacak zamanlarda yapar, yapılacak zamanda yapmazsın.

Zamanımızın büyük işaretlerinden biri de bu ben kuduzudur.

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

2 Yorum

  • Mehpare

    Merhabalar,
    17 Alıntıyı okumak üzere bloğunuzu ziyarete geldim. Peyami Safa, ülkemizin yetiştirdiği çok değerli yazarlarımızdan biri. Böylesine değerli yazarlarımızın kitaplarını okumak da ayrı bir keyif. “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” adlı kitabı ile tanışmam henüz orta okul yıllarımda olmuştu ve ardından tv uyarlaması. Ne yazık ki “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu” adlı kitabı okumadıklarım arasında. İnşallah en kısa sürede okumayı isterim. Paylaşımınız için de çok teşekkürler ediyorum. Sağlıcakla ve kitapla kalın

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir